İstanbul Ortaköy denildiğinde, akla ilk gelen kumpir yemektir. Daha sonrasında muhteşem boğaz manzarası, boğaz turu ve incik boncuk almak gelir. Ancak bu amaçla gidenlerinde fark etmeden geçemeyecekleri bir yerde tarihi Ortaköy Camii’sidir. Bu camiinin mevkisi ve ihtişamı tüm ziyaretçileri etkilemektedir. Bu nedenle ziyaretçiler camii hakkında daha çok bilgi edinme nedeniyle geçmişini merak etmektedirler.
Ortaköy İskelesindeki zarif cami. Sultan Abdülmecid Han tarafından yaptırıldığı için, Büyük Mecidiye Camii olarak da bilinir. Burada ilk olarak Mahmûd Ağa, bir ibadethane yaptırmış, fakat harap olunca Sultan Üçüncü Ahmed Han zamanında, İbrahim Paşa kethüdası Mehmed Ağa yeni bir cami yaptırmıştı. Bu da harap olunca, 1853 yılında Sultan Abdülmecid Han şimdiki camiyi yaptırdı. Son yıllarda temel kısmı kazıklarla takviye edilerek denize doğru kayması durduruldu. Cephe kısmını meydana getiren taşlar da değiştirildi.
İnce ve zarif minareleriyle tanınan cami, karışık uslupta inşa edilmiştir. Tek kubbeli olup, kubbeden kare plana geçişte, istinad kemerlerinin birleştiği köşelerle kubbe arasındaki pandantiflerin dış yüzleri kurşunla örtülüdür. Köşelerde kontrofor kuleleri vardır. Minareler kuzey cephesinde, hünkar dairesinden yükselir. Caminin içi çok güzel olup, bilhassa kubbe tezyinatı fevkaladedir. Caminin içindeki Allah, Muhammed ve ilk dört halifenin (Hulefa-i raşidin) adları, bizzat Sultan Abdülmecid Han tarafından yazılmıştır.
Ortaköy camiisinde 3 yıldır devam eden restorasyon çalışmaları bulunmaktadır. Restorasyon çalışmalarının tamamlanmalarının geciktiği ve Nisan 2014 de tamamlanması hedeflendiği iletilmektedir. Camiinin restorasyonu devam eden son hali ise şu şekildedir.
anahtar kelimeler: ortaköy camii tarihçesi, ortaköy camii hakkında kısa bilgi, ortaköy camii mimari özellikleri