Binbir Damla
Yusuf YAVUZ 123. Sayı / BİNBİR DAMLA
Ağa Düşen Büyük Balık
Büyük veli Bişr-i Hafî Hazretlerinin (ö.227/841) çevresinden Mansur Sayyad anlatıyor:
Bayram namazından dönen Bişr bana uğramıştı. Ona:
Ey Bişr! Evde ne unumuz var ne de ekmek, dedim. Dedi ki:
Allah yardım istenendir. Balık ağını al da kanala gel.
Ben de ağı yüklenip gittim. Bişr yanıma geldi ve:
Abdest al da iki rekât namaz kıl, dedi. Öyle yaptım.
Bismillah diyerek ağını suya at, dedi.
Ben de söylediği gibi ağı suya salıverdim. Ağın içine hemen ağır bir şey düşüverdi. Bir tuğla olduğunu sanmıştım. Dedim ki:
Ey Ebu Nasr (Bişr), bana yardım et, ağın yırtılmasından korkuyorum.
Birlikte ağı çektik. Tuğla olduğunu zannettiğim ağırlık kocaman bir balıkmış meğer. Bişr dedi ki:
Onu sat, çoluk-çocuğunun ihtiyacı olan şeyleri alıver.
Sonra balığı alıp şehre girdim. Eşeğe binmiş bir adam önüme çıktı. Balığın fiyatını sordu. On dirheme (gümüş para) satacağımı söyledim. Bana on dirhem sayıp verdi. O parayla ihtiyacım olan yiyecek türü şeyleri satın alarak eve götürdüm. Sonra ev halkına dedim ki:
İki pide ayırın. Biraz da helva koyun. Bişre götürüp vereyim.
Sonra Bişr Hazretlerine gittim, kapıyı çalıp kim olduğumu söyledim.
Kapı açık, yanındakileri koridora bırak da içeri gir, dedi. Dediğini yaptıktan sonra ona şunları söyledim:
Ey Ebu Nasr! Çocuklar için bir şeyler pişirdim, birlikte yedik. Sana da iki pideyle helva getirdim.
Bişr-i Hafî Hazretleri şunu söyledi:
Ey Mansur! Eğer içimizde böyle bir karşılık görme (menfaat arzusu) olsaydı, o büyük balık ortaya çıkmazdı. Sen git de onu ailenle birlikte ye.
Bişr-i Hafî bir sözünde Nefsini tanıyana, övme zarar vermez. demiştir. Ölümünden sonra Bişr Hazretlerini rüyada gören birisi onun halini sormuş:
Allah Tealâ beni ve cenazemi takip eden herkesi bağışladı, demiştir.
İbnül-Esir, el-Muhtar min Menâkıbil-Ahyâr (el-Ayn 2003), 1/470-72; İbnül-Mülakkın, Tabakâtül-Evliya (Kahire 1973), s.115.
Hâtim-i Asam ve Altı Esas
Şakîk-i Belhî Hazretleri (ö.194/809), kıymetli talebelerinden Hâtim-i Asam Hazretlerine (ö.237/851) demiş ki:
Çoktandır benim sohbetimde bulunuyorsun. Benden neler öğrendin?
Altı mesele öğrendim, demiş Hâtim-i Asam ve bunları şöyle sıralamış:
Birincisi: İnsanların rızık konusunda şüphe ve tereddüt içinde olduğunu gördüm. Ben ise, Yeryüzünde hareket eden her canlının rızkı ancak Allah tarafındandır. (Hud, 6) ayetinden dolayı Allah Tealâya tevekkül ettim. Bildim ki ben de canlılar cümlesinden biriyim. Artık nefsimi rızık endişesiyle meşgul etmedim. Çünkü Rabbim benim rızkımı da üstlenmiştir. (Yeter ki bize düşeni yapalım.)
İkincisi: Her insanın sırrını açtığı, durumunu şikayet edebildiği bir dostu olduğunu gördüm. Bakayım benim dostum kim dedim. Her dost ve kardeşin ölümle birlikte ayrıldığını da gördüm. Ölümden sonra varlığı sürecek bir dost edinmek istedim. Ben de hesap günü yanımda olması, Sıratı benimle geçmesi ve Yüce Allahın huzurunda beni ferahlatması için iyilikleri dost edindim.
Üçüncüsü: Her insanın düşmanı olduğunu gördüm. Bakayım benim düşmanım kim dedim. Gıybetimi yapan, malımı alan ve bana zulmedenlerin gerçek düşmanım olmadığını anladım. Asıl düşmanım, Allaha itaat halindeyken benim Allaha isyan etmemi emreden kişiydi. Gördüm ki bu düşman, İblis ve ordusudur. Onlarla aramızda savaş ilan ettim. Yayımı gerdim, okumu iliştirdim, o şeytanları yanıma yaklaştırmadım.
Dördüncüsü: Her insanın günün birinde bir talibi olduğunu gördüm. Anladım ki bu talip, ölüm meleği (Azrail)dir. Ben de nefsimi ona bırakıverdim (ölüm gerçeğine teslim oldum). Nihayet o geldiği zaman, ayakbağı olmadan onunla koşacağım.
Beşincisi: Şu insanlara baktım. Birine sevgi besledim, diğerine nefret duydum. Halbuki sevdiğim bana bir şey vermiyor, sevmediğim de benden bir şey almıyordu. Dedim, bu evham bana nereden geliyor? Gördüm ki bunun sebebi hasettir. Derhal hasedi kalbimden attım. Herkesi sevmeye başladım. Kendim için istemediğim hiçbir şeyi başkaları için de istemedim.
Altıncısı: Herkesin evi ve barınağı olduğunu gördüm. Kendi barınağımın aslında kabir olduğunu anladım. Hayırdan gücüm yeteni, kabrimi imar için oraya yolladım. Çünkü kabir harap olursa, orada rahat ikamet mümkün olmaz.
Ebu Nuaym, Hilyetül-Evliya (Beyrut 1997), 8/82; el-Muhtar, 2/137-139
Sehl-i Tüsterînin Yemeği
Evliyaullahtan Sehl b. Abdullah et-Tüsterî (ö.283/896) anlatıyor:
Ben üç yaşlarında iken geceleri kalkarak dayım Muhammed İbn Sevvarın namaz kılışını seyrederdim. Bazan bana Sehl, hadi git uyu, kalbimi meşgul ediyorsun. derdi. Bir gün dayım bana sordu:
Seni yaratan Allah Tealâyı zikretmek istemez misin?
Ben de bunun nasıl olacağını sorunca şöyle açıkladı:
Yatağına girdiğin zaman dilini oynatmadan kalbinle üç kere Allahu maiye: Allah benimledir, Allahu nâzırun ileyye: Allah beni gözetliyor, Allahu şahidî: Allah şahidimdir diye söyle.
Ben bunları üç gece söyledim. Sonra durumu ona bildirince, bunu her gece yedi defa tekrarlamamı söyledi. Dediği gibi yaptım. Bunun üzerine aynısını her gece onbir defa söylememi tenbihledi. Ben de öyle yapmayı sürdürdüm. Kalbimde bir lezzet oluşmuştu. Böylece bir sene geçtikten sonra dayım bana dedi ki:
Sana öğrettiğim şeyi kabre girinceye kadar devam ettir. Bu sana dünyada ve ahirette faydalı olacak.
Ben de senelerce buna devam ettim, gönlümde onun tadını iyice hissettim. Sonra dayım dedi ki:
Ey Sehl! Allah biriyle beraber olur, onu gözetler ve onun şahidi olunca, o kimse Allaha isyan eder mi? İsyandan, günah işlemekten sakın!
Bir süre tenhada yalnız kalmıştım. Beni ilk mektebe gönderdiler. Dedim ki:
Bendeki fikir ve maksadımın dağılmasından korkuyorum. Hocaya şart koşun da günde 1-2 saat gidip dersimi alayım, sonra dönüp geleyim.
Böylece mektebe devam ettim. 6-7 yaşlarımda Kuran-ı Kerimi ezberledim. Yıl boyu oruç tutuyordum, gıdam da arpa ekmeğiydi. On iki yaşıma kadar böyle sürdü.
Daha sonra her gece seher vakti bir ukıyye (200 gram kadar) tuzsuz ve katıksız saf arpa ekmeği günlük öğünüm oldu. Sonra üç gün boyunca yememeye karar verdim. Sonra da beş günde, yedi günde, on beş, yirmi ve nihayet yirmibeş günde bir yemek alışkanlığı kazandım. Bu halimde yirmi yıl boyunca devam ettim. Sonra yeryüzünde yıllarca süren gezilere çıktım. Daha sonra memleketim Tüstere döndüm (İran-Huzistan bölgesinde). Bütün geceleri ibadetle geçirdim.
el-Kuşeyri, er-Risâletül-Kuşeyriyye (Beyrut 1997), s. 400-401; el-Yafiî, Mirâtül-Cinân (Beyrut 1997), 2/149-150.
BİR DAMLA
Tasavvûf Bölümü
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
Cevapla
1 mesaj
• 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
Geçiş yap
- İslami Konular
- ↳ Dini Gün, Geceler ve Mübarek Aylar
- ↳ Namaz Bölümü
- ↳ Namaz Duaları
- ↳ Fıkıh ve Akaîd
- ↳ Zekat-Fitre-Sadaka
- ↳ Ahiret ve Kıyamet
- ↳ Tasavvûf
- ↳ Kurban Bayramı ve Kurban Kesmek
- ↳ İslami Bilgi ve Kaynaklar
- ↳ İslam'da Aile Hayatı
- ↳ Dua Köşesi
- ↳ Sahabeler
- ↳ Hutbeler ve Vaazlar
- ↳ İslam Büyüklerimiz
- ↳ Faziletler Bölümü
- ↳ Soru-Cevap
- ↳ Ezber ve Hafızlık Hakkında Bilgiler
- ↳ Çocuk Eğitimi
- Kurân-ı Kerim
- ↳ Kur'an Tefsiri
- ↳ Kurân-ı Kerim Meâli
- ↳ Arapça Öğreniyorum
- IslamiYasam.Com
- ↳ Forum Kuralları
- ↳ Tanışma Bölümümüz
- ↳ Duyurular
- ↳ Eleştirileriniz
- ↳ Üyelerden Duyurular
- Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)
- ↳ Peygamberimiz Hz. Muhammed ( s.a.v )
- ↳ Hadisler Deryası
- ↳ Güllerin Efendisine Selam Olsun
- Ramazan-ı Şerif Özel
- ↳ Ramazan Ayı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
- ↳ Ayet ve Hadisler
- ↳ Kıssalar
- ↳ Oruç Hakkında Bilinmesi Gerekenler
- Hac ve Umre
- ↳ Hac ve Umre
- ↳ Mekke Hakkında Bilgiler
- ↳ Medine Hakkında Bilgiler
- ↳ Hac ve Umre Ziyaretinde Bilinmesi Gerekenler
- ↳ Hac ve Umreye Gidiceklere Duyurular
- ↳ Hac ve Umreye Giden Üyelerimizin Duyuruları
- Osmanlı İmparatorluğu
- ↳ Osmanlı İmparatorluğu
- ↳ Osmanlı Hakkında Bilinmeyenler
- ↳ Osmanlı Sultanları
- ↳ Osmanlıda Eğitim
- ↳ Osmanlıda Süslüme Sanatları
- ↳ Genel
- ↳ Fatih Sultan Mehmet Özel
- Sesli ve Görüntülü Eserler
- ↳ İlahiler - Ezgiler
- ↳ Belgeseller
- ↳ Çocuklar İçin
- Bilgilenelim
- ↳ Dini Hikayeler
- ↳ Sırlar Dünyası
- ↳ Kıssadan Hisse
- ↳ Güzel Sözler
- ↳ Sağlık ve Yaşam
- ↳ Kişisel Gelişim
- ↳ Makaleler
- ↳ Tarihi ve Kültürel Mekanlar
- ↳ Rüya Tabirleri Yorumları
- Serbest Kürsü
- ↳ Bilmece-Bulmaca ve Oyun
- ↳ Güncel Haberler
- ↳ Genel Konular
- ↳ Sesli ve Görüntülü Eserler
- ↳ Resimler
- ↳ Komik Gazete
- Kültür ve Tebessüm
- ↳ Şiirler
- ↳ Edebiyat
- ↳ Fıkra, Mizah Bölümü
- ↳ Unutulan Kültürel Değerler
- Kitaplık
- ↳ Çocuk ve Gençler İçin Kitaplar
- ↳ Diğer Dini Kitaplar
- Yemek Tarifleri
- ↳ Yemek Tarifleri
- ↳ Deniz Ürünleri
- ↳ Çorbalar
- ↳ Sebze Yemekleri
- ↳ Et Yemekleri
- ↳ Tatlılar
- ↳ Hamur İşleri
- ↳ Salatalar
- ↳ Makarna ve Pilavlar
- ↳ Yöresel Yemekler
- Bilgi İşlem
- ↳ Bilgisayardaki Sorunlarınız
- ↳ Bilgisayarlar Hakkında Sormak İstedikleriniz