Gazveler – Hendek İle İlgili Hadisler

Hadis No: 4247

Ravi: Enes

Tanım: Resulullah (sav) Hendek’e gitti. Gördü ki Muhacir ve Ensar soğuk bir sabah vakti hendek kazıyorlar. Onların, bu işi kendilerine bedel yapacak köleleri yok. Onları vuran yorgunluk ve açlıklarını görünce (şiirimsi bir ifade) terennüm ettiler: “Ey Allah’ım! Gerçek hayat ahiret hayatıdır. Ensar ve muhaciri mağfiret buyur!” Çalışanlar da O’na şöyle mukabele ettiler: “Biz Muhammed’e bey’at edenleriz. Hayatta kaldıkça cihad gayemiz.”

Kaynak: Buhari, Megazi 29, 33, 34, 110, Fedailu’l-Ashab 9, Rikak 1, Ahkam 43; Müslim, Cihad 127, (1805); Tir


Hadis No: 4248

Ravi: Bera

Tanım: (Hendek kazarken) Resulullah (sav)’ı gördüm, bizimle birlikte omuzunda O da toprak taşıyordu. Karnının beyazlığını toprak bürümüştü. (Bu esnada, ashabı şevke getirmek için zaman zaman) şöyle terennüm ediyordu: “Vallahi Allah olmasaydı hidayeti bulamazdık, Ne sadaka verir ne namaz kılardık, Üzerimize sekinet indir Allahım! Ayaklarımıza sebat ver Allahım! Müşrikler bize karşı azdılar. Fitne çıkarmak dilerler ama yandılar.” Resulullah bunları söylerken sesini yükseltiyordu.

Kaynak: Buhari, Megazi 29, Cihad 34, 161, Kader 16, Temenni 7; Müslim, Cihad 125, (1803)


Hadis No: 4249

Ravi: Aişe

Tanım: Resulullah (sav) Hendek’ten döndüğü zaman, silahları bırakıp (elini yüzünü) yıkamış, tam başındaki toprakları çırparken Cebrail aleyhisselam geldi. “Sen” dedi, “silahını bıraktın, vallahi biz daha bırakmadık! Onlara geri git.” “Nereye kadar?” dedi Resulullah. “Şuraya!” diyerek Beni Kureyza’yı gösterdi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu emir üzerine onlarla savaşmaya çıktı. Kureyzalılar hükmüne razı oldular. Hakem olarak Sa’d İbnu Mufaz’ı seçtiler. O da: “Ben onlardan muharib olanların öldürülmesine, kadın ve çocukların esir edilmesine, malların da taksim edilmesine hükmediyorum!” dedi. Sa’d, Hendek savaşı sırasında ana damarından yara almıştı. Resulullah (sav) tedavisiyle yakından ilgilenmek için mescidin içinde ona bir çadır kurdurmuştu. -Bir rivayette Sa’d der ki: “Ey Allahım sen biliyorsun ki, senin yolunda kendileriyle cihad etmekten en ziyade memnun olacağım bir kavim Resulünü tekzib eden ve Onu yurdundan sürüp çıkaranlardır. Ey Allahım kanaatim şu ki, sen, bizimle onların arasındaki [harbi artık] bıraktın. Eğer hala Kureyş’le savaş olacaksa bana daha hayat ver de senin yolunda onlara karşı cihad edeyim. Eğer savaşı kesti isen damarımı daha da aç, ölümüm ondan olsun.” -Bu dua üzerine, o gece damarı iyice açıldı. O zaman mescidde bulunan Beni Gıfar’a ait çadırda kalanları kanın kendilerine doğru akmasından başka bir şey ürkütmemiş. “Ey çadır sahibi,” dediler. “Sizin taraftan bize doğru gelen nedir?” Bu kanamakta olan Sa’d’ın yarasından akmıştı. O sebeple öldü, (ra).”

Kaynak: Buhari, Megazi 30, Cihad 18; Müslim, Cihad 67, (1769); Ebu Davud, Cenaiz 8, (3101); Nesai, Mesacid 1


Hadis No: 4250

Ravi: Cabir

Tanım: Ahzab (Hendek) günü Sa’d İbn Mu’az (ra) [Kureyş’ten İbnu’l-Arika’nın attığı bir okla] koldaki ana damardan vurulmuştu, böylece damarı kesilmiş oldu. (Kanı durdurmak için) Resulullah (sav) dağlama uyguladı. Bunun üzerine eli şişti, çokça kan akarak Sa’d’ı zayıf düşürdü. Resulullah tekrar bağladı. Eli yine şişti. Bu hali görünce (Sa’d (ra)): “Allahım, Beni Kureyza’dan gönlüm rahata ermedikçe canımı alma!” diye dua etti. Derken kanı durdu. Kureyza onun hükmüne baş eğinceye kadar tek damla akmadı. Onlar hakkında erkekleri öldürülmesine, kadınların sağ bırakılmasına hükmetti. Resulullah (sav): “Haklarında Allah’ın verdiği hükme isabet ettin!” buyurdu. Dörtyüz kişiydiler. Onların katli tamamlanmca, damarı patladı. Sa’d (ra) vefat etti. (Allah rahmetini bol kılsın.)

Kaynak: Tirmizi, Siyer 28, (1582)


İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın