Hadis No: 4413
Ravi: Bera
Tanım: Resulullah (sav)’ı gördüm. Hz. Hasan’ı omuzunda taşıyor ve de: “Allahım, ben bunu seviyorum, onu sen de sev” diyordu.
Kaynak: Buhari, Fezailu’l-Aahab 22; Müslim, Fezailu’s-Sahabe 58, 59, (2422); Tirmizi, Menakıb, (3784)
Hadis No: 4414
Ravi: Bera
Tanım: Tirmizî’nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: “Resulullah (sav) Hz. Hasan ve Hüseyin’e bakıp: “Allahım, ben bunları seviyorum, sen de sev!” buyurdu.
Kaynak: Tirmizi, Menakıb, (3784)
Hadis No: 4415
Ravi: Ukbe İbnu’l-Haris
Tanım: Hz. Ebu Bekr (ra) (bir gün) ikindi namazını kıldı, sonra beraberinde Hz. Ali (ra) olduğu halde yürümeye başladı. Yolda Hz. Hasan’ı çocuklarla oynuyor gördü. Omuzuna alıp: “Babam feda olsun! Ali’ye değil, Resulullah’a benziyor!” buyurdu. Hz. Ali de gülüyordu.
Kaynak: Buhari, Fezailu’l-Ashab 22
Hadis No: 4416
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav)’a “Ehl-i Beyt’inden hangisini en çok seviyorsun?” diye sorulmuştu. “Hasan ve Hüseyin!” diye cevap verdi. Hz. Fatıma (ra)’ya: “Benim oğullarımı bana çağır!” emreder, onları getirtip koklar, kucaklardı.
Kaynak: Tirmizi, Menakıb, (3774)
Hadis No: 4417
Ravi: Ya’la İbnu Mürre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hüseyin bendendir ben de Hüseyin’denim. Allah Hüseyin’i seveni sever. Hüseyin esbat’tan biridir.”
Kaynak: Tirmizi, Menakıb, (3777); İbnu Mace, Mukaddime, (144)
Hadis No: 4418
Ravi: Ebu Said
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hasan ve Hüseyin, cennet ehlinin iki gencidir.”
Kaynak: Tirmizi, Menakıb, (3778)
Hadis No: 4419
Ravi: Abdullah İbnu Şeddad
Tanım: Abdullah İbnu Şeddad, babasından (ra) naklediyor. Der ki: “Resulullah (sav) iki akşam namazının (yani akşam ve yatsının) birinde yanımıza geldi. Hasan veya Hüseyin’den birini taşıyordu. Resulullah (sav) öne geçip çocuğu yere bıraktı. Sonra tekbir getirip namaza durdu. Sonra namaz sırasında uzunca bir secde yaptı.” Babam devamla dedi: “(Secde çok uzadığı için) başımı kaldırıp baktım. Bir de ne göreyim! Secdede olan Resulullah’ın sırtına çocuk binmiş duruyor. Ben hemen secdeme döndüm. Namaz bitince, Resulullah (sav)’a cemaatten: “Ey Allah’ın Resulü! Namaz sırasında öyle uzun bir secde yaptınız ki, bir hadise meydana geldi zannettik veya sana vahiy indi zannettik!” diye soranlar oldu. “Hayır!” dedi, “bunlardan hiçbiri olmadı. Velakin, oğlum sırtıma bindi. Ben, acele edip hevesi geçmeden sırtımdan indirmeyi uygun bulmadım (kendisi ininceye kadar bekledim).
Kaynak: Nesai, İftitah 83, (2, 229, 230)
Hadis No: 4420
Ravi: Ensardan Selma
Tanım: Ümmü Sele’nin yanına girdim, ağlıyordu. “Niye ağlıyorsun!” diye sordum. Bana şu cevabı verdi. “Şimdi Resulullah (sav)’ı rüyamda gördüm. Başında ve sakallarında toprak vardı. “Neyiniz var, ey Allah’ın Resulü?” dedim, “Az önce Hüseyin’in öldürüldügüne şahid oldum” buyurdu.”
Kaynak: Tirmizi, Menakıb, (3774)
Hadis No: 4421
Ravi: Enes
Tanım: Ubeydullah İbnu Ziyad’a Hz. Hüseyin (ra)’in başı getirildi. Elindeki çubuğun ucuyla burnuna dürtüyor ve: “Bu kadar güzelini de hiç görmedim!” diyordu. Ben de: “O, (Al-i Beyt arasında) Resulullah (sav)’a en çok benzeyeni idi” dedim.
Kaynak: Buhari, Fezailu’l-Ashab 22; Tirmizi, Menakıb, (3780)
Hadis No: 4422
Ravi: Ammar İbnu Umayr
Tanım: Ubeydullah İbnu Ziyad ve arkadaşlarının kellesi geldikçe Kufe’nin Rahabe mahallesinin mescidinde üst üste dizildi. (Seyirci kalabalığı) ben de yaklaştım. “Geldi! Geldi!” diyorlardı. (Ne idi bu gelen? Merak edip daha da yaklaştım). Meğerse bir yılanmış. (Nerden geldiyse) gelmiş, kelleler arasına girip (kayboluyor, tekrar) çıkıyordu. Derken Ubeydullah İbnu Ziyad’ın burun deliğine girdi ve orada bir müddet kaldı. Sonra çıkıp gitti ve kayboldu. Biraz sonra kalabalık tekrar bağırmay a başladı. “Yine geldi! Yine geldi!” Bu hal iki veya üç kere tekerrür etti.
Kaynak: Tirmizi, Menakıb, (3782)
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.