FISILDAŞMA

Yüce Kitabımız ile ilgili meâl, tefsir ve açıklamalar...

Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul

Cevapla
Kullanıcı avatarı
enver43
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Kas 2007, 00:00
İletişim:

FISILDAŞMA

Mesaj gönderen enver43 »

Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık. Onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapmazlardı. Öyleyse onları yalan olarak düzmekte olduklarıyla başbaşa bırak. (6/112)

Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Allah, onların gizli tuttuklarını da, fısıldaştıklarını da biliyor. Gerçekten Allah, gaybın bilgisine sahip olandır. (9/78)

Biz, onlardan önce nice insan- nesillerini yıkıma uğrattık; (şimdiyse) onlardan hiç birini hissediyor veya onların fısıltılarını duyuyor musun? (19/98)

(Dünyada) Yalnızca on (gün) kaldınız" diye kendi aralarında fısıldaşacaklar. (20/103)

Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulmedenler, gizlice fısıldaştılar: "Bu sizin benzeriniz olan bir beşer değil mi? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi geleceksiniz?" (21/3)

Yoksa onlar; gerçekten bizim, sır tuttuklarını ve aralarındaki fısıldaşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, (işitiyoruz) ve onların yanlarındaki elçilerimiz de (her şeyi) yazıyorlar. (43/80)

Allah´ın göklerde ve yerde olanların tümünü gerçekten bilmekte olduğunu görmüyor musun? (Kendi aralarında gizli toplantılar düzenleyip) Fısıldaşmakta olan üç kişiden dördüncüleri mutlaka O´dur; beşin altıncısı da mutlaka O´dur. Bundan az veya çok olsun, her nerede olsalar mutlaka O, kendileriyle beraberdir. Sonra yaptıklarını kıyamet günü kendilerine haber verecektir. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir. (58/7)

´Gizli toplantıların fısıldaşmalarından´ (kulis) men´ edilip sonra men´ edildikleri şeye dönenleri; günah, düşmanlık ve Peygamber´e isyanı (aralarında) fısıldaşanları görmüyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah´ın selamladığı biçimde selamlıyorlar. Ve kendi kendilerine: "Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azab etse ya." derler. Onlara cehennem yeter; oraya gireceklerdir. Artık o, ne kötü bir gidiş yeridir. (58/8)

Ey iman edenler, kendi aranızda gizli konuşmalarda bulunacağınız zaman, bundan böyle günah, düşmanlık ve Peygamber´e isyanı fısıldaşıp-konuşmayın; birri (iyiliği) ve takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah´tan sakının. (58/9)

Şüphesiz ´gizli toplantıların fısıldaşmaları´ (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır. Oysa Allah´ın izni olmaksızın o, onlara hiç bir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü´minler, yalnızca Allah´a tevekkül etsinler. (58/10)

Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp-gittiler: (68/23)

Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar); (114/5)
Şahı merdan gavs-ı sani dolaşır menzil içinde Pervane olmuş dervişler ALLAH der gider peşinde Nefsini dizginlemiş hizmet ehli pehlivanlar edep içinde Görünce insan olanın titrer kalbi akar gözünden yaşı efendim sultanım
Cevapla

“Kurân-ı Kerim Meâli” sayfasına dön