Şu anda tespit edilen bir gerçeğe göre bütün yıldızlar ve galaksiler bir yöne doğru akıp gidiyor. Gittikleri yönde henüz ışığı dünyaya gelmemiş olan bir yıldız var.
İfadelere göre o yıldız sabiti kadem, yerinde duruyor Adeta o ipleri çekiyor.
Ona varıldığı zaman ne olacak? Kainat süratle gidip çok ciddi bir trafik kazası geçirecek. Belki de çeken o güç, kudret, Kuranda ve Hadisi şeriflerde beyan edilen "Sur"dur.
Hülasa bugün müspet ilim de aynı şeyleri söylüyor. Ama Kuran, bunu çok evvelden haber veriyor.
Daha ne olacak? "Yıldızlar döküldüğü zaman..." Demek yıldızlar dökülecek. Birisi dürülüyor, birisi dökülüyor. "Dağlar yürüdüğü zaman..." Dağlar şimdi olduğu gibi yerinde kalmayacak. Gemi gibi yüzecek. Allah, o günümüzde yardım eylesin! İşte böyle bir günden Cenabı Hak bahisle, denizlerin kaynamasından, buharlaşmasından bahsediyor.
"Sahifeler neşredildiği zaman..." Bakınız, ceddimizin dili ile Kuranın dili birbirine ne kadar yakın. Demek ki Kuranı ne kadar okursak hayattaki dili de o kadar tatlı konuşacağız. "Gökyüzü sıyrıldığı zaman..." Hakikat, gökyüzü de buruşturulacak, o da sıyrılacak.
O zaman işte nefsimizin kabul etmediği ve fakat gerçeklerin olduğu o kıyamet alemi mutlak surette vuku bulacak. Allah o günde ümmeti Muhammedin tamamına yardım eylesin! İmanımızın teyidi için de Resulullahın şefaatinden bizleri mahrum eylemesin!
Bu öyle bir gün ki, "O gün, ne mal fayda verir ne de evlat" (Şuarâ; 26/88).
Çocuklarımız gözümüzün nuru. Onlara bir şey yapsalar dünyayı yıkarız. Mal ise, onun yüzünden dünyayı fitneye sokarız. Her şeyi malı kazanmak için yaparız. Allah insanoğlunun en çok sevdiği bu iki şey için, "Haberiniz olsun. Bunların hiç biri size fayda vermeyecek" buyuruyor.
Fayda verecek. Ama nasıl? Eğer onları Allah için kazanıp, Allah için değerlendirdiyseniz o da sizin elinizde çok ciddi, büyük bir sermaye olacak. Aksi taktirde ne servet, ne mal, hiçbiri fayda vermez.
Yıdızlar dökülecek dağlar yürütülecek
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
[Şimdi bu yazıyı okuyan herkes kendine sorsun; ben ölüme ne kadar hazırım? Müsaade ederseniz ben cevaplayayım: Ölüme yeterince hazır değiliz. Esasen her mümin ölüme nasıl hazırlanması gerektiğini çok iyi bilir. Eğer cennette yüce bir mertebe ve şehidlerle haşrolmak istiyorsak Peygamberimizin bize tavsiyesi günde 20 kez ölümü düşünelim. Ama biz yapamıyorsak, en azından 1 kere düşünsek bile bir çok kötülüklerden geri kalırız. Ne mutlu o kulaki ölümü hiç unutmaz, inşallah bizde o kullardan oluruz..
Yolun düşer, Medine’yi münevvereye uğrarsan Var Yeşil Ravza’yı gör seher yeli. Yüzüm, imkânım yok, beni sorarsan Yakar ciğerimi, kor seher yeli..
Amiin insaAllah,olumu hep hatirda tutanlardan olabilelim ki,Allahu Teala sevgisini de kazanabilelim insaAllah!
"Men eksere zikre-mevti ehabbehullahu teala" buyurmakta Efendimiz Aleyhis-Salatu ves-Selam bir hadisi serifinde...
Yani "Allahu Teala ,daima olumu hatirlayip,anan kimseleri sever"
Bu dunyaya gelen kimse muhakkak bir yolcudur..Ahiret yolcusu...Olumu her nefis tadacaktir.Zerre sevaba muhtac olacagimiz kiyamet gununde kurtulus ne basittir ne de degersiz...O gunku muhtacligimizin derecesini yine ancak Allahu Teala bilir...Bize dusen Kur'an ve hadisler isiginda yasamak ve emirleri yerine getirerek ahlakimizi en guzel degistirmek ve olum hakikatini hakkiyla karsilamaya calismak olmalidir...ZIRA OLUM BIR SON DEGIL,EBEDI HAYATA GECIS DONEMIDIR...ALLAHU TEALA cumlemizin sonunu hayreylesin insaAllah!
Ecel bir gun gelir ondan acep bir kurtulan var mi?
Nice olmem diyen olmus,bakin hic bir kurtulan var mi?
Hani sahlar ve sultanlar,bakin hic bir nisan var mi?
Gelenler hep sefer eyler muhakkak dar-i ukbaya
Yuzun don iltica eyle Cenab-i zat-i Mevlaya
Eger iman ile olmez isen du-zah mukarrardir
Cehennemdir yerin artik,azab cekmek mukadderdir..
Hayir,ser defter-i amel denen seyde muharrerdir...
Gelenler hep sefer eyler muhakkak dar-i ukbaya
Yuzun don iltica eyle Cenab-i zat-i Mevlaya...!